İnfertilite (kısırlık), çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yaklaşık %15’i gibi yüksek oranda karşılaşılan, kompleks bir sağlık sorunudur. Gebeliğin sağlanmasında sıkıntı yaşayan çiftlerin yaklaşık %50’sinde erkek üreme sistemini ilgilendiren sorun söz konusudur. Çiftlerin yaşamında sıkıntı yaratan bu soruna neden olan erkek üreme sistemindeki bu sorunun “tedavi edilebilir mi? tedavi edilemez mi?” olduğunun araştırılması önem taşımaktadır. Teknolojideki gelişim ve ilaçla tedavi olanaklarının bu denli ilerlediği zamanımızda dahi, erkek infertilitesinde nedenin ortaya konulması ve gebeliği sağlayan yol oldukça zorluklar içerebilir. Ancak imkansız değildir.
Çok nadir olgularda, bazı durumlarda tanı kolaylıkla konulsa bile tedavi şansı olamayabilmektedir. Bu sayfada bulunanlar, infertilite şikayeti ile doktorunuza gitmeden önce bilgisel açıdan hazırlıklı olmanızı ve merak ettiğiniz soruların hazırlanmasında size yardımcı olmaya çalışacaktır.
Bu olgunlaşan sperm hücrelerine spermatooza denir. Olgunlaşan spermler testisi terk ederek epididim denilen bir bölümde (Resim-2) depolanır ve burada hareket kazanır ve tam anlamıyla gelişimini tamamlar. Burada depolandıktan sonra, gerektiğinde “vas deferens” denilen sperm kanalından prostatın sardığı “ejakülatör kanal” ve “uretra”ya boşalmanın hemen öncesinde transfer edilir. Boşalma sırasında ise üretra yoluyla penis ucundan dışarı atılır. Spermlerin oluşması, olgunlaşması, depolanması, transferi için mükemmel çalışan bir genetik oluşuma, sağlıklı organlara ve bunların yarattığı ortama ve hormonal (testosteron ve folikül uyarıcı hormon) etkiye ihtiyaç vardır.
İnfertiliteye neden olma ihtimali olan üreme sistemindeki yapısal ve fizyolojik bozukluklar, hormonal bozukluklar, geçirilmiş infeksiyon ya da travmalara bağlı testisteki veya iletim organlarındaki değişiklikler gibi bütün faktörler doktorunuz tarafından değerlendirilecektir.
Erkek fertilitesinin değerlendirilmesine hastadan detaylı hikayesinin alınması, fizik muayene ile başlanır. Bunlardaki bulgulara göre kanda bazı biokimyasal ve hormonal tetkikler yanında en az 2 kere olmak üzere semen analizi (spermiogram) ile fertilite durumu değerlendirilir. Semen analizinde meni miktarı, menideki pH derecesi, viskozite ve likefaksiyon (sıvılaşma) süresi, sperm sayısı, sperm hareketlerinin durumu ve oranı, sperm konsantrasyonu, menide lökosit sayısı, spermlerin yapısal özellikleri değerlendirilmelidir.
Semen analizinde sperm miktarı ve konsantrasyonu düşük ya da hiç sperm olmasa bile bu kesin ve geri dönüşümsüz infertilite anlamına gelmez. Bunun nedeninin üretim de mi bir yetersizlik var yoksa spermin iletilmesinde mi bir tıkanıklık söz konusu araştırmak gerekir. Örneğin meni miktarı da çok düşük ise ve menide geriye kaçma (retrograd ejakülasyon) sorunu yoksa, “meni ana kanallarında (ejakülatör kannallar) tıkanıklı var mı”, araştırmak için doktorunuz sizden transrektal ultrasonografi ile ana meni kanallarının ve prostatın değerlendirilmesini isteyebilir. Ana meni kanalında bir kireçlenme, kist basısı ve hatta taş tıkanıklığı var mı transrektal ultrasonografi ile araştırmak mümkündür.
Semen analizinde sperm konsantrasyonu çok düşük ise, doktorunuz sizden mutlaka hormonal testlerin değerlendirilmesini isteyecektir. Eğer hormonal düzeylere eksiklik varsa, bu eksik hormonlar yerine konarak, uzun süreli bir tedavi ile, normal yollardan çocuk sahibi olabilecek sperm sayısına ulaşılabilir. Burada unutulmaması gereken önemli nokta, gereksiz ve hatalı hormonal tedaviler sperm üretimini daha da kötü etkileyebilir.
Semen analizinde hiç sperm yoksa (azoospermi) testiste sperm üretimi var mı, araştırmak için testisten biopsi alınır. Bu biopsiler testiste birkaç noktadan alınarak testisin haritalanması şeklinde yapılmalıdır. Zira testisin sadece sınırlı bazı bölümlerinde sperm üretimi söz konusu olabilir. Sadece bir noktadan alınacak doku örneğinde sperme rastlanmayabilir. Bu bütün testiste sperm yoktur anlamına gelmez.
Günümüzde, mikroskop altında testis içindeki kanalcıkları (seminifer tübül) geniş olan alanları bulmak (Şekil-5) ve buradan dokuları alarak daha yüksek oranda sperm elde edilebilmesi söz konusudur. Elde edilen bu spermler o anda mikroenjeksiyon yöntemi için kullanılabilir. Bu, işleme mikroskopik TESE (testiküler sperm ekstraksiyonu) denilmektedir.
Erkek infertilitesinin tedavisi de, nedenine yönelik olarak uygulanan spesifik tedavilerdir. Bazı ağır olgularda tedavi mümkün olmayabilir. Genellikle mikst tedavi şeklinde kombine tedaviler uygulanmaktadır.
Örneğin, bir erkekte varikosel var ve sperm kalitesi ve yoğunluğu çok kötü olabilir ve bu sperm sayısı ile ancak mikroenjeksiyon (ICSI, aşağıda tarif edilmiştir ) denenebiliyordur. Aşağıda detaylı anlatıldığı gibi, mikroenjeksiyonda, doğal olmayan şekilde vücudun dışında sperm yumurta içine enjekte edilir ve vücudun dışında dölleme gerçekleşir. Döllenen yumurta rahme yerleştirilir ve gebeliğin oluşması beklenir. Ancak bu işlemde, fazla yumurta elde etmek için, kadına yüklü hormon tedavisi verilir (bunun ciddi yan etkileri olabilir), oluşan yumurtaların dışarı alınması bir işlemi gerektirir, aynı şekilde dışarıda döllenen yumurtanın rahme transferi de bir işlemi gerektirir. Tüm bunlar oldukça yıpratıcı ve maliyetli işlemler olup doğal yollardan elde edilen gebelikten oldukça uzaktır.
Ancak varikoselin cerrahi olarak tedavi edilmesi ile sperm kalitesi normal düzeylere çıkabileceği ve normal yollardan gebelik sağlanabileceği gibi, bazı hastalarda sperm sayısı normal düzeylere çıkmayabilir ancak yoğunluğu ve kalitesi iyileşir. Bu iyileşme ile aşılama yapılabilme ihtimali sağlanabilir. İn utero inseminasyon denilen işlemde spermler özel bir enjektör yardımıyla direkt rahim içine verilir ve rahimde döllenmenin olması sağlanır. Bu işlem kadının yoğun hormon tedavisi kullanmadığı ve doğal oluşuma daha yakın ve daha az maliyetlidir. Yukarıda mikroenjeksiyonda (ICSI) belirtildiği gibi birçok sıkıntılara ve doğal yolların dışında maliyetli olan mikroenjeksiyon yerine hastaya ve aileye daha az sıkıntı verecektir.
Kısırlık Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
İnfertiliteye neden olan bozukluğun spesifik duruma göre tedaviler de çeşitlilik göstermektedir.
Hızlı Randevu
Hızlı Randevu
Hastalığınız ile ilgili detaylı bilgi almak için lütfen randevu alınız.
Hızlı Randevu
Ürolojide prostat, mesane, böbrek ve testis kanserlerinin robotik & laparoskopik cerrahi ile tedavisi
Prof. Dr. Tibet Erdoğru – Üroloji & Robotik Cerrahi | KVKK | Çerez Politikası